Türkiye’de yıllardır enflasyonun yüksek oluşu sorun olmuşken dünya genelinde ise ülkelerin bir çoğu düşük enflasyondan yakınmaktadırlar.
Abd, Avrupa ve Japonya enflasyon üretebilemek için bir çok çaba sarfediyor. Japon Merkez Bankası ve ECB faizleri sıfıra yakın tutarken yine de enflasyonun yükselmiyor olmasından şikayetçi. Ülkemizde ise durum biraz daha karışık. Çünkü biz enflasyonun yüksek olmasından yakınan taraftayız. TCMB bunun için faiz arttırımlarına gitse de bir türlü dizginlenemeyen enflasyon hayat pahalılığına sebep oluyor.
Enflasyon Nedir?
Piyasadaki hizmetler bütününün ve malların alım gücünü düşürmesi durumuna enflasyon adı verilmektedir. Fiyatların seviye olarak artması da enflasyonun basit bir tanımı olarak karşımıza çıkıyor. Bu aşamada merkez bankalarına büyük bir görev düşüyor ve ekonomiyi normale döndürmek adına enflasyonun sınırlandırılması durumu da söz konusudur.
Enflasyon ile birlikte bir birim para baz alınarak satın alma gücü hesaplanır ve ekonominin düzgün olduğu döneme kıyasla bu alım gücünün ve bir birim paranın değeri de daha düşük olacaktır. Enflasyon oranı yıllık %20 diyelim ve geçmiş yıllar baz alınarak 1 lira olan ekmeğin fiyatı da enflasyon ile birlikte 1 lira 20 kuruşa ulaşacaktır. Geçmiş yıllarda 1 liraya ekmek alabiliyorken, bu yıl 1 liranız değer kaybedecek ve ekmek alım gücünüz de azalacaktır.
Enflasyonun 2 Temel Kaynağı
Enflasyonu oluşturan etmenler 2 ye ayrılmaktadır. Bunlar talep enflasyonu ve maliyet enflasyonudur. Ülkemizde daha çok maliyet enflasyonu nedeni ile enflasyon oranları artıyor olsa da dünya genelinde talep enflasyonu da oldukça yaygın bir enflasyon nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.